26 Mart 2014 Çarşamba

Burun ve Sinüslerin Ağrı Duyarlılığı ve Yansıyan Ağrı

Burun içerisindeki yapılar ve paranazal sinüslerin ağrı uyarısına duyarlılığı konusunda Clerico tarafından yapılan bir çalışma,  American Journal of Otolaryngology–Head and Neck Medicine and Surgery dergisinde yayınlanmak üzere kabul edildi. Çalışmada elektrik ve mekanik uyaranlara cevabın farkı ile uyarının yeri ile varsa yansıyan (refere) ağrının yeri belirlenmeye çalışıldı. Çalışma, bu şekilde kurgulanarak gönüllü bireyler üzerinde yapılan literatürdeki üçüncü çalışma olma özelliğini taşıyor.
Makalenin tam metni: doi: 10.1016/j.amjoto.2014.02.009
Anabilim Dalımız eğitim saati için hazırladığım özeti: Clerico Pain 2014 AJOHNMS
Prof.Dr. Haldun OĞUZ

AKUT İÇ KULAK NEDENLİ TİNNİTUS TEDAVİSİNDE AM-101 TEDAVİSİNİN ETKİNLİĞİ - ÇİFT KÖR RANDOMİZE FAZ II ÇALIŞMASI

GİRİŞ
Tinnitus Amerikan toplumunda %25 oranında görülmekte ve %8 olguda sık tekrarlamalar göstermektedir. Avrupa toplumunda %7-14 olgu tinnitus yakınmasıyla doktora başvurmakta, dayanılmaz derecede can sıkıcı tinnitus ise insanların yaklaşık %1-2,4'ünde rapor edilmektedir. 
Tinnitus tedavisinde TRT veya Cognitive Behavioral Therapy başarıyla kullanılsa da, uluslarası standartları henüz oluşmamıştır ve hala ilaç tedavisi arayışları devam etmektedir.
AM-101 (Esketamine hydrochloride jel - Auris Medical AG, Basel, Switzerland) non-kompetetive NMDA reseptör antagonisti olan ve tinnitus tedavisi için geliştirilen küçük moleküllü bir ilaçtır. NMDA, N-metil-D-aspartat reseptörü olup, bir çeşit glutamat reseptörüdür ve sinaptik plastisite ve hafıza fonksiyonu ile ilgilidir.
Kohlear NMDA reseptörleri iç saçlı hücrelerin postsnapslarında bulunur ve akustik travma veya hipoksi ile tetiklenen glutamat eksitotoksisitesi sonrasında neosinaptogenesis süreciyle üstregülasyonu yapılır. Kohlear neosinaptogenezisi sırasında glutamat, NMDA reseptörlerini aktive ederek nörotrofik etki yapar. Oditör sinirlerin bu şekilde, sinaps onarımları ve yeniden gelişimleri sırasnda NMDA reseptörleri aracılığıyla aberan bir eksitasyon oluşturarak "fantom ses" oluşturduğuna inanılmaktadır.
İnanılan odur ki, kohlear tinnitusun başlağıç fazı primer oditör nörondaki NMDA reseptörlerinin uyarılmasına bağlıdır ve bu pekiştirme dönemindeki (consolidation window) hafıza sürecine benzerlik göstermektedir. AM-101 bu aşamada, olay santralize olmadan veya işitsel sistemin veya beynin daha üst bölgelerinde hafızaya yerleşmeden önce tinnitusu tedavi etmek amacıyla kullanılır. AM-101 hyaluronik asit jeli ile birlikte formülize edilerek intra-timpanik olarak uygulanır ve yuvarlak pencece yoluyla kohleaya ulaşması sağlanır. Böylece sistemik etkileri önlenmiş olur.
AM-101 faz I-II çalışması olarak 24 akustik travmaya bağlı tinnitus olgusuyla, 19 AIK olgusunda 0,81 mg/ml konsantrasyonda tek doz verilmesiyle uygulandı ve tinnitus yakınmasında 60 güne kadar süren bir iyileşme tespit edildi. Bu dozda tespit edilebilen plazma konsantrasyonları ancak 0,3 ng/ml'nin altında bulundu. 
Bu öncü çalışmanın ardından daha geniş hasta gruplarındaki etkinliği araştırılmak istendi. Bu çalışmada otitis media olgularına bağlı tinnitus olguları da katıldı. Uygulama 3 keze ve takip süresi 90 güne uzatıldı.

MATERYAL VE METOD
Bu çalışma Almanya, Belçika, Polonya ve Hollanda'da bulunan 28 ayrı merkezde eş zamanlı, plasebo kontrollü ve çift kör tekniğiyle yapıldı.
Çalışmaya akut akustik travma, idiopatik AIK, AOM (3 aydan daha yeni), 18-65 yaş arası tinnitusu olan olgular alındı. 
Olgular 0, 1, 2, 7, 30 ve 90.günlerde değerlendirildi. Tinnitus derecesi MML, tinnitus loudnes match, tinnitus loudnes anketi, tinnitus rahatsızlık anketi (0-100 puan), tinnitus handicap indeksi (THI-12), tinnitusa bağlı uyku problemleri teknikleriyle moniterize edildi.




SONUÇLAR
Sonuçta gerekli MML (Minimal Maskeleme Seviyesi) değişimi açısından tedavi başarısız bulundu. Ancak yüksek dozda (0,81 mg/ml) kullanıldığında tinnitus yüksekliği, tinnitus rahatsızlığı, uyku proplemleri ve tinnitus etkisi gibi kriterlerin akut akustik travma veya akut otitis media sonrası olguları için anlamlı ölçüde iyileşme oluşturduğu bulundu. İdiopatik AIK olgularındaki tinnitus yakınmasında faydalı olmadı. İlaca ve intratimpanik uygulamaya tolerans iyi bulundu.

KAYNAK
Heyning PV et.al. Otol Neurotol 2014; 35:589-97.
--
Prof.Dr. Mustafa Asım ŞAFAK,
Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi
Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı
KBB Anabilim Dalı Başkanı
NEMJ Baş Editör
Lefkoşa, KKTC 

Mobile Phone KKTC: 0 542 877 55 66 
                         TC: 0 532 361 18 90
http://mustafaasimsafak.blogspot.com


ŞAFAK MA, MD.
Professor of Otorhinolaryngology
Head of Otorhinolaryngology Department
President of Surgical Science Division
Near East University, Faculty of Medicine
Chief Editor of Near East Medical Journal

GSM: TRNC +90 542 877 55 66
          TR     +90 532 361 18 90


4 Mart 2014 Salı

YENİ BİR ORTA KULAK İMPLANTI

GİRİŞ

Kemiğe implante edilen işitme cihazları (BAHD-Bone Anchored Hearing Device) işitme cihazı uygulanamayan bazı iletim tipi işitme kayıplı hastalarda yada tek taraflı işitme kaybı olanlarda başın gölge etkisini ortadan kaldırmak için tercih edilirler. Kemiğe yerleştirilen titanyum bir implant aracılığıyla perkutanöz vibrasyon oluşturan transdüser ile iç kulak yapıları yeterli kazanç ve güçle uyarılabilir.

Bu tür implantlarda eksternal abutment (implanta vidalanan cildin dışına uzanan metal bölüm) nedeniyle, ekzema, hipertrofik keloid veya skar ve bazen tüm abutment'ı kaplayabilen.bazı cilt reaksiyonları gelişebilir. Ayrıca osteointegrasyon yetmezlikleri de oluşabilir.

Bu problemlerin aşılabilmesi için, 2 kompenentli bir kemik iletim implant sistemi olan Bonebride (BB) tekniği geliştirilmiştir. İmplantın iç bölümü Kemik İletimi İmplantı (BCI-Bone Conduction Implant) ve Kemik İletimi Titreşen Kütle Çevirimcisi (BC-FMT-Bone Conduction - Floating Mass Transducer) olarak isimlendirilir. Dış bölümü ise İşitsel İşlemcidir. BCI tamamen cilt altına yerleştirilip, cilt dışındaki işleciden manyetik olarak sinyalleri alır. Sinyal vibrasyon enerjisine dönüştürerek iç kulağı stimule edecek şekilde kemiğe iletilir. Cihazın tasarımı implantı kemiğe kaynaşmasını gerektirmez.



MATERYAL VE METOD

Ön çalışma olarak 4'ü ITIK/miks tip işitme kaybı, 1'i akustik nörinom cerrahisi sonrası total işitme kaybı olan 5 olgu çalışıldı.


CERRAHİ TEKNİK

Cihazın BC-FMT bölümünün boyutları 15,8 çaplı ve 8,9 mm yüksekliğindedir. Bu bölümün yerleştirileceği bir kemik yuva açılıp, yerleştirilir. Bu boyutlar CT ile tespit edilmek kaydıyla retrosigmoid veya sinodural açı bölgesine yerleştirilebilir.

Bir kalıp kullanılarak BC-FMT yuvası açılır, vibratör buraya yerleştirilir. Subperiostal olarak BCI yerleştirilip, BC-FMT vidalanarak fikse edilir.



ODYOLOJİK DEĞERLENDİRME

Saf ses  odyometresi ve konuşma testleri preop ve postoperatif olarak yapıldı. Hastaların preop ve postop hava yolu değişim kazancı 23-47,5 dB sağlanmıştır.

TARTIŞMA ve SONUÇ

Bu cihaz tamamen cilt altına implante edildiği için, önceki modellere göre komplikasyon oranları azalacaktır. Bu teknikle implante edilen cihazlar ile elde edilen kazançlar çok başarılıdır. Takılması LAA veya GAA yapılabilir. İmplantasyon yeri için CT incelemesi gerekir.

KAYNAK
Manrique M, et al. Otol Neurotol 2014; 35(2):216-20.

--
Prof.Dr. Mustafa Asım ŞAFAK,
Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi
Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı
KBB Anabilim Dalı Başkanı
NEMJ Baş Editör
Lefkoşa, KKTC 

Mobile Phone KKTC: 0 542 877 55 66 
                         TC: 0 532 361 18 90
http://mustafaasimsafak.blogspot.com


ŞAFAK MA, MD.
Professor of Otorhinolaryngology
Head of Otorhinolaryngology Department
President of Surgical Science Division
Near East University, Faculty of Medicine
Chief Editor of Near East Medical Journal

GSM: TRNC +90 542 877 55 66
          TR     +90 532 361 18 90