Polipli kronik sinüzitin endoskopik sinüs cerrahisi (ESC) ile
tedavisinde başarı oranı %70-98 arasında rapor edilmektedir. Astımlı olgularda
bu başarı oranı %50’ye kadar düşmektedir.
Ameliyat sonrası 6. ay sonuçlarını karşılaştıran bir çalışmaya göre
pediatrik yaş grubundaki başarı oranları erişkin ve geriatrik yaş gruplarına
göre anlamlı derecede düşüktür. Bir başka çalışmaya göre ise 6 yaş altındaki
başarı anlamlı derecede kötüdür. Bunun nedenleri olarak çocuklarda sık
karşılaşılan üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle oluşan sinüs mukozasında
ödem, dar cerrahi saha ve poliklinik şartlarında postoperatif dönemdeki pansuman
güçlüğüdür. Poole gibi bazı yazarlar 7 yaş altında cerahi yapılmamasını dahi
savunmaktadır.
Erişkinlerde yapılan çalışmalar cerrahiden yaklaşık 1,5 yıl sonra iyi
epitelizasyon oluştu ise nadiren rekürrens görüleceği yünündedir ve bu süre
standart postoperatif takip süresi olarak kabul edilmektedir. Çocukluk çağı
sinüzitinde farklı patolojik durumlar söz konusu olduğundan, bu yaş grubu için
doğru postoperatif takip süresinin ne olduğunu saptamak amacıyla bu çalışma
planlanmıştır.
Retrospektif olarak planlanan çalışma ile CT görüntüleri ve endoskopik
bulgular değerlendirlerek çocuklarda ESC sonrası ideal takip süresi
belirlenmeye çalışılmıştır.
5-15 yaş arası 88 olgu çalışmaya dahil edilmiştir.
37 olguda tek taraflı sinüzit ve antrokoanal polip mevcuttur (USP
grubu).
51 olguda iki taraflı sinüzit ve polip mevcuttur (BSP grubu).
85 olgu ilk kez ameliyat olmuştur. Kistik fibrozisli olgu
bulunmamaktadır.
33 adet erişkin iki taraflı sinüzit ve polibi olan olgu kontrol grubu
olarak kullanılmıştır (Erişkin grubu).
Tüm ameliyatlar genel anestezi altında aynı cerah tarafından
uygulanmıştır.
BSP grubunda uygulanacak cerrahiye hastanın yaşına göre karar
verilmiştir:
10 yaşın altındaki olgulara polipektomi,
10 yaşın üzerindekilere anterior tmoidektomi ile osteomeatal kompleks
açılmış + fontanel ve nazofrontal kanal açılması,
13 yaş üzerine ise total sinüsektomi yapılmıştır.
Tek taraflı sinüzit ve antrokoanal polip olgularında sadece
polipektomi yapılırsa rekürrens ihtimali çok yüksek olduğundan yaşlarına
bakılmaksızın maksiller sinüsün membranöz kısmı açılmış ve polibin tabanını
içerecek şekilde maksiller sinüs mukozası alınmıştır (anterior etmoidektomi
yapılmış ve fontanel açılmıştır).
Postoperatif dönemde 3 ay
süreyle düşük doz makrolid teavisi verimiştir. Alerjik olgulara antialerjik
ilaçlar ve topikal steroidler de verilmiştir.
Klinik değerlendirme CT bulgularına, rinoskopik bulgulara ve alerij
faktörlerine göre yapılmıştır. Ayrıca nazal belirtiler değerlendirilmiştir.
BSP grubunda cerrahiden sonraki 1 yılda hastaların yalnızca %50’sinin
daha iyi olduğu tespit edilmiştir. Takip süresi uzadığında iyileşen hasta
oranının arttığı görülmüştür. Postoperatif 4 yıllık bir periyodun sonunda
istatistiksel olarak anlamlı derecede iyileşme görülmektedir. Benzer şekilde 12
yaş ve daha büyük çocuklarda durumu değişmeyen ve kötüleşen olguların yüzdesi
anlamlı derecede düşmektedir. Bunun nedeni, çocuklarda tekrarlayan
enfeksiyonların sık olması ve sinüs mukozasının stabilizasyonu için daha uzun
süreye gereksinim duyması olabilir.
USP grubunda postoperatif 1. yıl sonunda, BSP grubuna göre anlamlı
derecede daha fazla iyileşme görülmektedir.
Semptomlar açısından bakıldığında, %90 olguda genel olarak
semptomlarda iyileşme mevcut iken, kafada ağırlık hissi ve burun tıkanıklığı %95
olguda düzelmektedir. Burun akıntısı ise %70 olguda düzelmektedir. Başka bir
çalışma, çocuklarda rinit oranının %40 olduğunu bildirmektedir. Burun akıntısının
devamının nedeni bu olabilir.
Erişkin olgularda çoğu olguda postoperatif 1. yıl sonunda anlamlı
derecede daha fazla iyileşme görülmektedir.
Doç.Dr. Haldun OĞUZ